Kavramlar önemli. Kullandığımız kelimeler düşüncelerimizi, düşüncelerimiz de bizi yönlendiriyor. İş hayatı – kişisel hayat – dijital hayat diyerek kelimelerle ayırdığımızda sanki farklı farklı hayatlar yaşıyor hissiyatına kapılabiliyoruz. İyi bir aile babası olarak tükettiğimiz içerikler ile iyi bir lider olarak olarak tüketmemizi bekledikleri içerikler farklı. Bir de sosyal medya platformları üzerine inşa ettiğimiz her mecraya özel başka bizler var. Gezgin, seyyah, gurme…
Bu illüzyondan kafayı kaldırıp, gürültüye kulaklarımızı tıkayıp, sakince düşünmeye ve görmeye başladığımızda tamamı, tüm bu personalar aslında tek. Ben, Sen, O. Ben kendim 24 saat olarak ölçü birimiyle takip ettiğim zaman diliminde neler yapıyorsam oyum. İyi bir çalışan, iyi bir lider, iyi bir aile babası, iyi bir evlat, iyi bir arkadaş, iyi bir sanatçı… İyi bir insan.
İnsan olmak çok yalın, çok derin bir kavram. İşin özü.
Ömer Barbaros Yiş, son yıllarda başarılı işlere imza atan pek çok lider arasından ekipleri ve çevresiyle ilişkisi, işine yaklaşımı ve daha çok ezber bozan insani ilişkileri ve bunların hepsini bir PR aracı olarak değil de samimiyeti ile yaparak sıyrılan iş dünyası liderlerinden.
Kendine hatıra, çocuklarına miras, gençlere ilham niteliğinde kaleme aldığı “İlk İşimiz İnsan Olmak” kitabını okurken başarı yolculuğunun inişli çıkışlı rotasında alınacak dersler, hatıralar ve başarılı bir iş insanının hayatı ve paylaştığı değerli iç görülerini vaktiniz varsa bir kitap seansında okuyabilirsiniz.
Kitabı okumaya vakti olmayanlara Harvard Business Review Türkiye YouTube kanalında Emre Başkan’a konuk olup aynı temadaki söyleşini öneririm.
Kitap kategorisindeki diğer okuma notlarıma buradan ulaşabilirsiniz.
