İnternet’in yaygınlaşması, dünyanın her yerindeki sunucularda yer alan bilgilere yazılı, görsel, sesli ve farklı formatlarda erişebiliyor olmak, 35 yıl önce yine Ekim ayında hayatımıza girdi ve her gün şekillendirmeye, dönüştürmeye devam ediyor.
İnsanların farklı eylemler sonucunda bilgi, tecrübe ve deneyimlerini farklı edebi türde dile getirmesi ve bunu kayıt altına alması ile insanlık tarihi ile aynı yaşta.
Merak ettiğimiz konularda elimizdeki araçlarla bize sunduğu arayüzler üzerinden araştırma yapıyor ve bize verdikleri cevapları bilgi olarak kullanmaya devam ediyoruz.
Son dönem yaygın olarak Geniş Dil Modellerinin (LLM – Large Language Models) önderliğinde yapay zeka hiç olmadığı kadar yaygın ve geniş kitleler tarafından kullanıyor.
Endüstri oyun kurucuları bu çığır açıcı pazar fırsatından pay ve köşe kapmak için geleceklerini riske atacak kadar geniş kapsamlı yatırımları peşisıra yapıyor.
Mühendisler yıllardır taranan dijital ve dijitalleştirilen içerikler ile doyuramadıkları modellerini artık kendi ürettikleri sentetik içerikler ile doyurmaya devam ediyor. Ve geldiğimiz noktada internette (ağ üzerinden bağlandığımız ve tarayıcılar ile eriştiğimiz içerikler) sentetik içerikler gerçek kullanıcıların ürettiği içerikleri geçti.
Merak ettiğimiz tüm konular hakkında “bilmiyorum” cevabı olmayan ara yüzlerden şimdilik yaygın alışkanlık ekrandan yazarak iletişim kuran, ancak yakın gelecekte sesli iletişimin daha yaygın olacağı yapay zeka sohbet arayüzleri artık ana bilgi kaynağımız haline geldi.
Yapay zeka araçları ile araştırılmış, özetlenmiş, seslendirilmiş, oluşturulmuş görüntüler ile kurgulanmış videoların Youtube’da yaygın kullandığı günlerdeyiz. Gösterim alma, para kazanma ana motivasyon olsa da hala yapay zeka araçlarını yaygın kullanmayan bir kitleye geçiş süreci dışında hizmet etmeyecek bir içerik yükü. Şimdilik sonsuzluğa uzanan kapasiteler ile inşa edilen data çiftlikleri için gözardı edilebilir bir yük…
Böyle bir ortamda okuma yetisini yaygın olarak kaybetmeye başlayan nesillerin yetiştiği dünyanın bu yakasında blog yazmak, fikir ve düşüncelerini kelimeleri doğru seçerek aktarmaya çalışmak popülist zihinler ve reels uzunluğundaki dikkatler için çok anlamsız gelebilir.
Ancak insan var olduğu sürece bazı temellerin değişmeyeceğine inanıyorum. Tüm bu sistemleri inşa eden insanlar da okuyarak, bakış açılarını zenginleştirerek bu noktaya geldiler. Azalsa da yine birileri şiir yazmaya, birileri yağlı boya tablo yapmaya devam ettiği gibi birileri de fikir ve düşüncelerini yazmaya devam edecek.
Neden Blog Yazmalıyım?
Bende bu dönüşüm çağından hem kendim, hem de dönüşümüne yardımcı olmaya çalıştığım markalar ve ekiplerin kopmadan, en verimli şekilde dahil olması için çalışıyorum. Yapay zeka modellerini otomasyonla birleştirip verimliliği en üst düzeye çıkarmak amacım. Özellikle binlerce kitabı ve yüzlerce kaynağı saniyeler içerisinde derleyip tüketilebilir formatta sunan sohbet araçları en büyük yardımcım.
Bir yandan da özümsediğim bilgi, tecrübe deneyimlerimi aktarmaya devam etmek istiyorum. Bu blog benim kişisel web sitem olduğu için bazılarını sadece yine ben okusam da burada yayında tutuyor olmak, zaman zaman dönüp o günkü bene bakmama vesile oluyor.
Zaman ve kullandığımız teknolojik araçlar bizi nereye götürür bilmem. Ancak ben burada kendi ürettiğim, kendi kelime haznem ile damıttığım içerikleri üretmeye devam edeceğim. Kimi zaman anlam bütünlüğü olmayacak, kimi zaman yazım yanlışları olacak, kimi zaman fikrime katılmayacaksınız. Tüm bu aksaklıklar benim doğamdan geliyor olacak. Ben bir insanım. Hata yapabilirim. Çok iyi şeyler de kötü şeyler de yapabilir, söyleyebilirim. Ama yıllar sonra dönüp baktığımda bu yazı bugünkü benim fikirlerimi temsil ediyor olacak.
