İş Dünyası Gerçekliği ve Safsatalar

İ

Safsatalar serisinde üçüncü ve son konumuz, iş dünyasındaki safsatalar üzerine olacak. O kadar rakamın, tablonun içinde yaşayıp binlerce yıllık ticaret kültürünün getirdiği kazanımları kaybettikten sonra, sanayi devrimleri ardından hayatımıza giren beyaz yaka köle sınıfının yaşam biçimi hakkında üretilmiş milyonlarca eserden sonra bile iş dünyasında safsata olur mu? Çok uzattım, evet.

Hem de en çok bu sınıf, safsata içerisinde yaşıyor; modern zamanların toplumları. Safsatalar manzumesi, kimi zaman kurum kültürü, kimi zaman hayali patronların görünmeyen eli, kimi zaman da gelen ilham oluyor gurulara, plaza katlarının elektrik yüklü havasında. Renkli grafiklerle ve tablolarla sunumlara dökülmüş safsatalar, gerçek diye sunuluyor her gün birçok toplantı odası perdesinde. Kurgu sineması oynuyor. Herkes çok mutlu. Film olduğunun farkında.

Organizasyon şemasındaki kutucuklar ve bu kutuların geçmişte, günümüzde ve hayallerdeki gelecekte yaşadığı ilişkinin boyutu, safsatanın boyutunu belirliyor. İnsan olmanın tüm gerçekliğinden kopan karakterler, sabah erken saatte giydikleri “unvan” karakterleri ile evden çıkarken, daha ruh ve psikolojilerini değiştiriyorlar. Hafta sonu evde, az da olsa insan olmayı, küçük çocukları ile oynarken hatırlayan bireyler, ofisin kapısından girerken kusursuz birer robota dönüşüyor. Üst kutucuğuna yaranma, alt kutucuğunu ezme, yataydaki kutuları ise atlatma üzerine kurulmuş düzende yer edinebilmek için kopuyor gerçeklikten ve başlıyor günlük oyun.

is dunyasi ve safsatalar kamilmehmetozkan

Güçlü bir “Tebrik” almak için gerçeklikten koparılmış bir proje, üstüne bir yandan maliyetleri düşürmek için yapılan ama PR ajansı tarafından gezegeni korumak için atılmış büyük adım haberlerinin yansıması. Gittikleri AVM’lerin güzergahında hazırlanmış reklam faaliyetleri ve artan marjlar…

Sahi, en çok sağlığımızı tütün ürünlerini satan şirketler düşünüyor, gezegeni en çok petrol şirketleri korumaya çalışıyor, finansal özgürlüğümüz için en çok bankalar çalışıyor… Ama beceriksiz kitleler bir türlü anlamıyor bu yapılan iyilikleri.

Biraz ofisten kopmak için kurgulanmış sektörel toplantılar, sponsorluk tutarınıza göre verilen ödüller, “Eğer bizden değilsen, seni aramızda kabul edemeyiz” meslek klanları, iş dünyasını sanal gerçeklik teknolojisinin yaygınlaşmasından çok önce ele geçirmişti. İş dünyası aslında gerçeklikten koparı çok oldu. Ve anlamıyorlar, yeni neslin bu oyunu neden beğenmediğini… Onların sonradan elde etmek için kendi benliğinden vazgeçtikleri bu oyunun, zaten içine doğmuş ve asıl gerçeklik, amaç ve anlam peşinde olan yeni kuşak ve azınlıklar için anlamsız gelse de, asıl oyunun kazananı onlar olacak.

Yaka renkleri, organizasyon kutucuklarının dizilimi, beyan edilen amaç ve anlamlar, önümüzdeki 10 yılda nereye doğru değişir bilinmez. Olur da fırtınadan sağ çıkıp ayakta kalabilirsek, 2030’lu yılların başında iş dünyası dediğimiz ortam, şimdikinden çok farklı olacak.

(Safsata serisi: Önceki yazılar 1, 2)

Yazar Hakkında

Kamil Mehmet Özkan

Kamil Mehmet ÖZKAN, Digital Marketing Transformation (DMT) Consultant, Technology and Society, Speaker, Lifetime Learner, Reader-Writer, https://zubuf.com

Yorum ekle

Kamil Mehmet Özkan

Kamil Mehmet ÖZKAN, Digital Marketing Transformation (DMT) Consultant, Technology and Society, Speaker, Lifetime Learner, Reader-Writer, https://zubuf.com

İletişimde Kalalım

Yazılarım ile ilgili yorumlarınız, etkinlik, program ve konuşma davetleriniz için iletişimde kalalım.